Kaliforniya Gece Hayatı Hakkında 7 Gerçek

Evet arkadaşlar... Bugün itibari ile Amerika'ya taşınmamın 6. ayına girmiş bulunuyorum. Bu sürede, özellikle yaşadığım şehir San Diego'ya dair birçok şey öğrendim. Günlük hayatın koşuşturmacası ile yorgun düşerek, ben de tipik bir Amerikalı gibi hafta içleri erkenden uyuyup, haftasonlarını iple çekmeye başladım. Zira, cuma günü akşamüstü saatlerinden itibaren, şehirde inanılmaz bir hengame oluyor, mini elbiseli düğün makyajlı kızlar oradan oraya koşuşturuyor, tiril tiril gömlekleri ve yoğun parfüm kokuları ile sizi astım krizine sokan beyler mekan kapılarında kuyruklar oluşturuyor. Böyle böyle, ben her cuma akşamı onları uzaktan izleyerek, onlar heyecanla bağıra çağıra bir yerlere koşuşturarak birkaç haftayı geride bıraktık. En sonunda bir haftasonu, dedik bir de biz gidelim bakalım neler oluyor bu kapalı kapıların ardında... O zamandan bu yana, birçok farklı konseptte, birçok farklı mekanda gözlem yapma fırsatım oldu. İşte Kaliforniya gece hayatına dair ufku iki katına çıkaran gerçekler;

1) "Flip Flop"larla Eğlenmek

Biz iki dirhem bir çekirdek giyinip klüp girişine vardığımızda, beni en çok şaşırtan şeylerden biri kapıdakilerin kılık kıyafetleriydi. O her cuma oradan oraya koşuştururken gördüğüm gelinin kız kardeşleri yok olmuş, etrafta sadece şortları ve yaka paça kaymış tişörtleri ile eğlenmeye gelen bir kalabalık vardı. Daha sonra birçok klüpte de gördüm ki, Kaliforniya'lılar gerçekten sörften çıkıp eğlenmeye geliyorlar. Her hangi bir şekilde süslenme, temiz görünme gibi bir dertleri yok. Ara ara, tek tük pullu elbiseli yüksek stilettolu kızları görmek de mümkün tabii. Ama bunlar da genelde, yanlarındaki mayo şortlu sörfçülerle, durum son derece normalmiş gibi dans edip eğleniyorlar.

2) "Kızlar Teklif Ediyor"

Bu mit, doğruymuş arkadaşlar. Kaliforniya'da gerçekten kızlar teklif ediyor. Üstelik, hızlarını alamayıp, kızlara da ediyorlar. Zaten hangi mekana girerseniz girin, son derece teşhirci dans motifleri sergileyen ve çoğunlukla kucak kucağa dans eden birkaç kızı mutlaka görüyorsunuz. Şarkı bittiğinde ise, şovlarını sergiledikleri beyin yanına gidip tanışıyorlar. Üstelik, bu beylerin yanlarında kız olması da önemli değil. Hani demiyor ki, bu bunun sevgilisi midir, karısı mıdır, nedir? Hiç farketmiyor. Dümdüz yürüyor.

3) Masa

Eğer siz de benim gibi "birkaç şarkıda bir oturup dinlenmezsem eğlenemiyorum " diyenlerdenseniz, işiniz zor. Zira, bu klüplerde stand olmadığı gibi, tek tük loca var. Bu localarda da çoğunlukla kafaları çoraplı 10 Arap oturuyor. Ben hiç masa tutan Amerikalı veya Avrupalı görmedim. Ama illa "ben çantamı, montumu koyacağım" diyorsanız da, "promoter" adı verilen ve o klübün PR'ını yapan kişilerle kontağa geçmeniz gerekiyor.

4) Saat

Ben bundan çok çektim, siz çekmeyin dostlar. Bundan bir süre önce, çok sevdiğim bir grubun konser biletini aldım. Konser saati 10 yazsa da, konserin gece klübünde olmasına güvenerek, 12 gibi mekanın kapısındaydım. Bana doğru yürüyen güruhu yararak ters istikamete doğru ilerlerken, bir polis beni durdurup, etkinliğin bittiğini ve giremeyeceğimi söyledi. O gün çocuk gibi ağlamıştım. Nitekim, kısa süre sonra grubun solisti de öldü. İçime doğmuş. Aynı şey gece klüpleri için de geçerli. Siz İstanbul alışkanlığıyla ağır aksak hazırlanıp, 1 gibi mekanın yolunu tutarsanız, daha 1. bardağınızın sonlarındayken ışıkların açılıp temizliğin başlaması muhtemeldir. Zira, maksimum 2'de, ufak tefek Meksikalı hanımlar ellerinde viledalarıyla dans pistini ele geçiriyorlar.

5) Gündüz Partileri

Bu benim Kaliforniya'da en sevdiğim konsept. Cumartesi ve Pazar günleri öğle saatlerinden başlayarak, akşam saatlerine kadar devam eden gündüz partileri oluyor. Bu mekanların çoğu da okyanus kıyısında yer aldığından, büyük bir keyifle güneşi batırıyorsunuz. Çoğu insan, bu partilerden direk olarak gece klübüne devam ediyor. Nasıl bir enerjiyse artık...

6) Sokakta İçki Yasağı

Amerika'da katiyen sokakta içki içemiyorsunuz. "Evde bitiremedik yanıma alayım", "Sahilde oturup içelim" gibi durumlara asla müsamaha göstermiyorlar. İlla kapalı yerlerde içeceksiniz. Arabanın arka koltuğunda içki taşımak bile yasak. İlla bagaja koyacaksınız poşeti. Ağzını da iki düğümle kapatıp bir kurdeleyle sıkıca bağlayacaksınız. Şaka tabii ki, o kadar da değil.

7) Müzikler

Kaliforniya'da gözlemlediğim bir başka durum ise, gece klüplerinde sadece R&B ve Techno müzik çalması. Seviyorsanız ne güzel... Ama benim gibi R&B'den nefret eden biriyseniz, işiniz zor. İnsan istiyor, bir eşlik edeyim, iki şarkı söyleyeyim; ama yok. Habire bir thrift shop muhabbetidir, "aye"dir gidiyor. Hal böyle olunca, siz de dirsek barda, ayağınızla ritim tutmakla yetinmek durumunda kalıyorsunuz.

Eğer buraya kadar üşenmeden okuduysanız, artık Kaliforniya gece hayatına az çok hakim sayılırsınız. Eğer buralara bir ziyaret gerçekleştirmek ve gece klüplerinde eğlenmek niyetindeyseniz, alın parmak arası terliklerinizi gelin. Burası gerçekten bambaşka!