Geyşa Şehri: Nara

Japonya’da, çok gelişmiş bir yer altı demiryolu ulaşımının yanı sıra, çok gelişmiş bir de yeryüzü ulaşımı var. Japon'ların Bullet Train dedikleri, dünyanın en hızlı treni, Shinkansen ile gidemeyeceğiniz hiçbir yer yok. Bu tren ile, Tokyo-Nara, Nara-Kyoto arası, aşağı yukarı 1 saat sürüyor. Savaşın başkenti Hiroshima’ya gitmek isterseniz ise, yaklaşık 6 saatlik bir yolculuğu göze almanız gerekiyor. Burada şunu belirteyim, benim Japonya’ya asıl gitmek istememin sebebi Hiroshima’yı görmekti. Ancak yaptığım araştırmalar sonucu, bölgede tek bir müze olduğunu ve buraya gitmek için harcanacak sürede çok daha fazla yer görebileceğimi öğrendim. Dolayısıyla vazgeçtim. Fakat diyeceğim o ki, hızlı tren Shinkansen ile, Japonya'da ulaşamayacağınız hiçbir şehir yok. Mesela eğer yemek sizin için çok önemliyse, trene atlayıp Osaka’ya gidebilir, burada en taze deniz mahsüllerini yiyip geri dönebilirsiniz!

Nara, Japon kültürünü yakından tanımak isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir bölge. Çünkü burada, küçüklüğümüzden beri adlarını duyup filmlerini izlediğimiz Geyşa’lar yaşıyor. Nara’da, akşamüstü saatlerinde, oldukça özenli giyinmiş, oradan oraya koşuşturan Geyşa’ları görmek mümkün. Fakat onlarla fotoğraf çektirmek veya konuşmak zinhar yasak. Çünkü halkın meraklı gözlerinden kaçıyorlar. Fakat eğer, bir Geyşa’yı yakından görmek, hatta bir nebze de olsa Geyşa kültürünü daha yakından tanımak istiyorsanız, Geyşa’ların yemek servisi yaptığı bir restoranda akşam yemeğine katılmanız mümkün. Önceden rezervasyon yaptırmayı unutmayın yeter!

Todaiji Temple İkinci durağımız Todaiji Temple’dı. Todaiji Temple’ın özelliği, içinde dünyanın en büyük altın kaplı Buddha heykelinin bulunması. Hemen yanında ise, yine ona yakın boyutlarda büyük bir Shiva heykeli var. Oldukça eski bir tapınak. Yapı, Çatısı ve ebatı itibariyle tipik bir Japon mimarisi örneği.

Toshodaiji Temple Burası da, tıpkı diğer Japon tapınakları gibi, karakteristik bir Japon mimarisine sahip. İçeride, devasa bir Buddha heykeli var. Bana sorarsanız, mabetin bahçesi de, en az kendisi kadar güzel. Bahçesinde ceylanlar serbest olarak geziyor ve istediğiniz gibi besleyip sevebiliyorsunuz. Daha sonra, 2. Dünya Savaşında ölen şehitlerin adına yapılmış olan anıtların önünden geçiyorsunuz. Buna değinmişken, Tokyo yazımın ardından burada şunu tekrar belirteyim ki, Japonya’da hiçbir yerde Japon bayrağı görmek mümkün değil. Bunun sebebi ise, çok gururlu bir toplum olmaları ve aldıkları büyük yenilginin ardından, bayrak asmayı onursuzluk olarak görmeleriymiş.

Nara oldukça küçük. Dolayısıyla, yarım güne yakın sürede neredeyse bütün önemli noktaları görmek mümkün. Biz de öyle yaptık ve trene atlayıp, bir sonraki durağımız, Kyoto'ya doğru yola koyulduk!